Duru ile skolyoz hastalarına güç, destek vermek ve en önemlisi vücutlarını tanıtmak, farkındalık yaratmak amacıyla açtığı sosyal medya hesabı ve tasarladığı inovatif atleti hakkında konuştuk.
1- Projenin ortaya çıkış aşamalarından biraz bahseder misin?
Projem aslında uzun zamandır yaşadığım problemlerin üzerine ortaya çıkan bir proje. Bu aslında bir projeden çok bir inovasyon. Çoğu skolyoz hastasının uzun süreli korse kullanımından dolayı vücudunda morarmalar ve ağrılar oluyor. Her ne kadar benim tedavim bitmiş olsa da, kendi tecrübelerimden yola çıkarak, tenimize direkt değen yeni inovatif bir atlet tasarlamaya karar verdim. İlk önce bir şirket kurmam gerektiğinin farkındaydım. Bu yüzden Hopeforscoliosis adında bir Instagram hesabı açtım. Bu hesabın ilk amacı skolyoz hastalarına güç, destek vermek ve en önemlisi vücutlarını tanıtmak, farkındalık yaratmaktı. Hopeforscoliosis için bir logo tasarladım ve bu logo benim için çok önemliydi çünkü gelecekteki planlarım arasında bir vakıf da açmak var. Gereken arkadaşlıkları sosyal medya üzerinden edindikten sonra tasarladığım atleti, hem yüzde yüz pamuktan oluşmasıyla yani geri dönüştürülebilir olmasıyla hem de hiçbir dikişinin olmamasıyla dünyaya tanıtmaya başladım. Dünya çapındaki hastanelerle iletişime geçtim ve aynı zamanda Türkiyedeki belirli, büyük hastaneler ve fizyoterapi merkezleriyle Hopeforscoliosis atletinin satışlarını başlatmak üzere anlaştım. Satışlardan elde ettiğim gelirle belirli skolyoz hastalarına korse tedarik etmeyi, aynı zamanda yukarıda bahsettiğim vakfın sermayesinin alt yapısını kurmayı planlıyorum. Sadece “Hopeforscoliosis shirts”leriyle kalmayıp çok yakında başka inovatif ürünler de tedarik etmeyi planlıyorum.
2- Girişimci ruhunu yansıttığın bu özel projen için hedeflerin nelerdir?
Benim için gerçekten en değerli ve hayatımın büyük bir parçasını geçirdiğim korsenin, bazı skolyoz hastaları için tam anlamıyla korkulu bir rüya olduğunu farkettim. Her skolyoz hastası için korse kullanımını hem kolay ve hem de konforlu hale getirmek benim için bir amaç diyebiliriz. Aslında korsenin utanılacak bir şey olmadığını, bu hastalıkla mücadele ederek ne kadar güçlü olduklarını ve onlarla gurur duyulduğunu hissetmelerini istiyorum bu yüzden de Hopeforscoliosis Instagram hesabı üzerinden her gün umut verici mesajlar paylaşıyorum. Aynı zamanda korse sürecini ekonomik olarak karşılayamayacak arkadaşlarımıza da destek olmak istiyorum.
3-Saint-Joseph’li olmanın, burada aldığın eğitimin bu girişimine katkılarından bahseder misin?
Bana hep Saint-Joseph’li olmak bir ayrıcalıktır derdi mezunlar ve ben de gerçekten bunu 4 sene boyunca anladım. Bu süreçte bana hep manevi olarak destek olan bir okulun öğrencisi olduğum için çok şanslıyım. Saint-Joseph’in bu tutumu beni hep daha kreatif olmaya itti, hep daha fazlasını yapabileceğime inandım ve en önemlisi bende var olan değerlerimi parlatıp vizyonumu genişletti.
4- Saint-Joseph’li bir öğrenci olarak, girişimci olmak ve projelerini hayata geçirmek isteyen arkadaşlarını için cesaretlendirmek neler söylersin?
İlk olarak bu okuldaki tüm arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Okulumuzda oluşturduğumuz bu sıcak ailede asla ve asla hedeflerinizi kendinize saklamayın, paylaşın, araştırın, birkaç lisanı konuşabilecek seviyede öğrenin ve okulun size sunduğu imkanları sonuna kadar kullanın. Çünkü bilin ki neye ihtiyacınız olursa olsun okulumuzdaki herkes her zaman yanınızda olacak ve ışığınızı beraber parlatarak kendinizi özel hissedeceksiniz.
https://www.izmirsj.k12.tr/index.php/tr/etkinliklerimiz/diger-etkinlikler/diger-etkinlikler/481-ogrencimiz-duru-irkdas-kendi-tecrubelerinden-yola-cikarak-tasarladigi-hopeforscoliosis-i-anlatti.html#sigProIdcc5921dd96